17 Ağustos 2016 Çarşamba

İŞ KAZALARINDA İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN SORUMLULUĞU VE YAPMASI GEREKENLER

İŞ KAZALARINDA İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN SORUMLULUĞU VE YAPMASI GEREKENLER: ( Av. Süleyman AKTAŞ)
İŞ KAZASI TANIMI :
İşe öncelikle iş kazasının kısaca tanımını yapmakla başlayalım. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 3/g maddesinde iş kazasının tanımı şu şekilde yapılmıştır:
"İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaydır"
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Sağlık Sigortası Kanunun 13. Maddesinde iş kazası daha ayrıntılı şekilde tanımlanmıştır :
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) İşyerinde bulunduğu sırada emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREVLERİ̇:
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkındaki Yönetmeliğini 9/1. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
"İş güvenliği uzmanları, aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Rehberlik,
b) Risk değerlendirmesi,
c) Ortam gözetimi,
ç) Eğitim bilgilendirme ve kayıt,
d) İlgili birimlerle işbirliği"
İŞ KAZASI SONRASI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN HUKUKİ SORUMLULUĞU:
İşyerinde güvenlik ve sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde işveren sorumludur. İşveren, işyerinde bünyesinde iş güvenliği uzmanı istihdam etmiş ise iş güvenliği uzmanı, işveren vekili sıfatıyla iş yerinde güvenlik, sağlık ve tehlikelerin giderilmesin işveren gibi sorumludur.
İşverenin kendi bünyesinden görevlendirmediği İş Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı ise işveren vekili olarak değerlendirilemez. Bu durumda çalışanları kurallara uyma konusunda zorlayıcı değil rehberlik görevi söz konusudur.
Bilindiği üzere iş kazası sonucu oluşan yaralama ve ölüm durumunda olayın, hem ceza (kamu) hukuku hemde rucü davası, maddi ve manevi tazminat davası yönüyle iş ve borçlar hukuku (özel hukuk) boyutu bulunmaktadır.
Her iki boyut içinde iş kazasının oluşmasında KUSUR durumu en belirleyici unsurdur. Kusur oranı gerek ceza ve gerekse özel hukuk alanında bilirkişi raporları ile belirlenmektedir. Bilirkişinin kusuru doğru oranda tespitinde, iş kazasının oluşa uygun, gerçek ve objektif şekilde kayıt altına alınması, usulüne uygun bildirilmesi ve sürecin doğru işletilmesi gerekir. İş güvenliği uzmanının iş güvenliği ile ilgili olarak işyerindeki eksiklikleri, önlemleri, uyarıları ve tehlikeleri onaylı işyeri defterine yazması işverene tebliğ niteliğindedir. Bu eksiklikler ve tedbirsizlikler nedeniyle iş kazasının oluşması halinde iş güvenliği uzmanına kusur izafe edilemez.
A) CEZA (KAMU) HUKUKU YÖNÜNDEN:
Ceza hukuku yönünden iş kazasının oluşumunda kusuru bulunanlar hakkında, kazalanan işçinin yaralanması halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 89. Maddesi uyarınca 'Taksirle Yaralama', işçinin ölümü halinde TCK'nın 85. Maddesi uyarınca 'Taksirle Öldürme' suçunu işlediğinden bahisle ceza soruşturması/kovuşturması söz konusu olabilmektedir. Hazırlık aşamasında cumhuriyet savcılığı aldırdığı bilirkişi raporunda, işveren, iş güvenliği uzmanı, birim sorumlusu vb. görevlilerden iş kazasının oluşumunda kusuru bulunmayanlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) karar verebilir.
İş güvenliği uzmanı hakkında, bilirkişi raporu ve toplanan deliller sonucu gerekli önlem alacak kişiler arasında koordinasyonu yapmaması, ortam gözetimi görevini yerine getirmemesi, eğitim vermemesi sonucu iş kazasına neden olduğu belirlendiği takdirde dava açılır.
Taksirle yaralama suçu şikayete bağlı bir suç olduğundan kazalanan işçinin soruşturma aşamasında şikayetçi olmaması halinde soruşturma dosyası kapatılır. Kovuşturma aşamasında şikayetçi olunmadığında davanın düşürülmesine karar verilir.
İş güvenliği uzmanlarının büyük bir bölümünün OSGB'den veya dışarıdan kısmi süreli çalışan olarak hizmet verdiği, ayın belli günlerinde işyerinde olabildiği, iş kazası anında işyerinde olamayabileceği durumlarda, iş kazasından sonra soruşturma aşamasında kollukta ve savcılıkta ifade verilmeden önce iş güvenliği uzmanının işyerindeki sorumlulara ulaşıp bilgi alıp, olaya göre kendi çalışmalarını derleyip (Eğitimler, talimatlar, onaylı deftere yazılanlar vb) belgelerle ifade vermesi daha uygun olacaktır.
B) ÖZEL HUKUK YÖNÜNDEN:
Özel Hukuk yönünden ise, kazalanan işçinin ölümü halinde destekten yoksun kalan yakınları maddi tazminat açabilirler. Vefat eden işçinin tüm yakınları ayrıca manevi tazminat davası da açabilirler. Yaralama ile sonuçlanan iş kazasında kazalanan işçi maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Tazminat davası iş kazasında kusuru tespit edilenlerin tümüne karşı açılabilir. Tazminat meblağının belirlenmesinde kusur durumu çok önemli bir husustur. Yaralanma halinde işgücü kaybı (maluliyet) oranı da tazminat meblağının belirlenmesinde önemli bir unsurdur. Ölüm halinde, kusurla birlikte destekten yoksun kalanların sayısı, yaşları, ölen işçinin yaşı gibi hususlar maddi ve manevi tazminatın hesaplanmasını ve belirlenmesini etkileyen unsurlardır.
RÜCU TAZMİNATI DAVASI
İş kazası sonucu zarar gören işçiye veya hak sahibi kişilere 5510 sayılı Kanun kapsamında yapılan ve ilerde yapılması gereken her türlü giderin tutarı için 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi gereği işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuat hükümlerine aykırı olan eylemlerinin kusur derecesi ağırlığında, Borçlar Kanunu hükümlerine göre SGK tarafından işverene karşı açılan rücu davasıdır.
İş Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında belirtilen görevleri iş sözleşmesi ile işveren vekillerine yüklemesinden dolayı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre rücu tazminat davalarında, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun işverenden değil, ceza davasında belirlenen birliktfde sorumlu olanlardan zararın tümünü isteyebileceği gibi sorumlulardan sadece birisinden de zararın tümünü isteyebilir.
Ancak, kaza meydana gelmeden önce tüm iş güvenliği önlemlerini aldırmak için ilgili birim yöneticilerini uyardığını ya da aldırdığı bu önlemlere uyulması için çalışanları zorladığını veya üçüncü bir kişinin kusurunun bulunduğunu veyahut alınan bu önlemlere rağmen kaçınılmaz nedenlerle bu kazanın oluştuğunu kanıtlarsa, meydana gelen iş kazalarından sorumlu olmaz.
C) İDARİ YÖNDEN:
6331 sayılı yasanın 8/2. Maddesinde İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanın görev ve sorumlulukları şu şekilde tarif edilmiştir:
"İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir. Bildirim yapmadığı tespit edilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının belgesi üç ay, tekrarında ise altı ay süreyle askıya alınır."
İdari yönden sorumluluk ile ilgili bir hüküm de 6331 sayılı yasanın 8/4. Maddesinde, "Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınacağı" şeklinde düzenlenmiştir.
İŞ KAZASI SONRASI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN YAPMASI GEREKENLER:
1) İlk sorumluluk, (iş kazası işyerinde bulunduğu zamanda oymuşsa ve müdahale olanağı varsa) kazalanan işçiye ilk acil tıbbi müdahale edilmesi sağlanmalıdır.
Ardından iş kazası 'derhal' en yakın kolluk (polis bölgesi ise polis merkezine, jandarma bölgesi ise jandarmaya) haber verilmelidir. Ayrıca, en geç 3 gün içinde SGK'ya yazılı ve internet üzerinden iş kazası bildirimi yapılmalıdır. Hafif yaralanmalarda bile iç kanama gibi riskler düşünülerek kazalanan işçi hastaneye sevk edilmeli ve iş kazası bildirimi yapılmalıdır.
Tüm risk veya işveren mali mesuliyet sorumluluk sigortasına bildirim yapılmalıdır.
2) Kazalanan işçi sevk edildikten sonra, iş kazasını gören tanıkları tespit edip, onlarla görüşerek kazanın oluşumu hakkında somut ve en doğru bilgi edinilmelidir. Bunun içinde tanıklardan kazanın oluşumunu kişisel yorumlardan uzak, objektif olarak anlatması istenmelidir. Kaza yerinde kazanın oluşumunu gören güvenlik kamerası görüntüleri incelenmelidir.
Pozisyonu ve görevi olmayan çalışanın karıştığı iş kazalarında (tazminat davalarına muhatap olunması nedeniyle)
kolluk kuvvetlerince, (polis, jandarma) iş yeri sorumlusu olarak, kazanın olduğu yerin birim sorumlusunun ifade vermesi sağlanmalıdır.
3) İş kazasına neden olan eksikleri veya unsurları tespit edip, objektif bir şekilde değerlendirme yapılmalıdır. İşyeri Kaza Tutanağında veya iş kazası bildiriminde iş kazasının kimin kusurundan kaynaklandığından veya alınan tedbirlerden ya da verilen eğitimleri belirtmekten kaçınılmalıdır. Teknik unsur ve olayı içeren kısa, yorumsuz ve cümleler yazılmalıdır.
4) Risk Değerlendirme Raporunda, kaza ile ilgili tespitlerin (İş Yeri Tespit Defteri) olup olmadığına dair çalışmalar revize etmeli, eklemeli ve yetkililerin (varsa İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu) acilen toplanması ve karar alması sağlanmalıdır
SONUÇ :
İşinizi kaybetmemek adına iş kazası öncesi veya sonrası işveren lehine hukuka ve gerçeğe aykırı bir yaklaşımdan kesinlikle kaçınılmalıdır.
İş Güvenliği uzmanı olarak Ceza soruşturması/kovuşturmasında ifadenize başvurulabileceği gibi, kusurunuz halinde bu sürecin şüpheli/sanık olarak muhatabı da olabilir, hakkınızda tazminat ve rücu davaları açılabilir.
Kaldı ki, yasal düzenlemelerde iş güvenliği uzmanın görevini yerine getirmesinin kısıtlanamayacağına ilişkin "kısmi" iş güvencesine ilişkin 6331 sayılı yasada düzenlemeler mevcuttur:
6331 sayılı yasanın 8/1. Maddesi uyarınca, "İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür." denilmektedir.
Ayrıca yukarıda da değindiğimiz üzere 6331 sayılı yasanın 8/2. Maddesinde, "iş güvenliği uzmanı tarafından işverene bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir. İş güvenliği uzmanının işverene iş yerindeki alınması gereken acil tedbirler konusunda bildirimde bulunmasından dolayı işveren tarafından iş güvenliği uzmanının iş sözleşmesine son verilemeyeceği" açıkça düzenlenmiştir.
Sayfa editörü Metin Kadirhan'ında paylaştığı İş güvenlik uzmanın iş kazalarındaki sorum(lu/suz)luğuna ilişkin çok önemli olan Yargıtay içtihadının özetini tekrar ederek bitirmek istiyorum:
"ANILAN ŞİRKETE AİT DOSYADA MEVCUT ONAYLI İŞ YERİ DEFTERİNE, ŞİRKETTE AÇIK UÇLU KABLOLARIN BULUNDURULMAMASI, ÜNİTELERDE BULUNAN ELEKTRİK PANOLARINA KAÇAK AKIM RÖLESİ TAKILMASI İLE ELEKTRİK TESİSAT VE TOPRAKLAMA SİSTEMLERİNİN YILDA EN AZ BİR KEZ KONTROL EDİLMESİ GEREKTİĞİ İŞ GÜVENLİĞİNİ UZMANI SANIK A…. TARAFINDAN YAZILDIĞI, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET YÖNETMELİĞİ'NİN 7. MADDESİNİN 4. FIKRASINDA, ONAYLI DEFTERE YAZILAN TESPİT VE ÖNERİLERİN İŞVERENE TEBLİĞ EDİLMİŞ SAYILACAĞININ BELİRTİLMESİ KARŞISINDA;
GÖREV SORUMLULUĞU KAPSAMINDA İŞYERİNDEKİ OLAYA KONU AKSAKLIKLARI TESPİT EDEN VE İŞ YERİ DEFTERİNE MADDELER HALİNDE YAZARAK GÖREV VE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİREN İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI SANIK A.. D..'A OLAY NEDENİYLE KUSUR İZAFE EDİLEMEZ."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder