Başarı hepimizin temel insani seviyede ulaşmak için çaba gösterdiğimiz bir şey. Güvende olmayı ve karnımızın tok olmasını isteriz ki sonuç olarak, her ikisini de sağlayabilmesi nedeniyle para isteğimizin ardındaki oldukça etkili itici güç de budur. Aynı zamanda sevilmek, başarılı olmak ve onaylanmak da isteriz ki bunlar da paranın kısmen de olsa etkileyebileceği şeylerdir.
İşlerini yeni kuran pek çok girişimcinin neden, belirli bir gelir seviyesine ya da belirli çalışan sayısına ulaşmayı başarıya erişmek olarak görüp, bu seviyede durduğunu anlamak kolay. Ancak bunlar sonsuza kadar kendinizi değerlendirmek için kullanacağınız gerçek ölçüler değiller.
İşte tam olarak bu nedenden ötürü, bir girişimci olarak gerçek başarıya giden yolda size rehber olması için, paranın ötesinde başarının anlamının ne olduğunu sormanız gerekiyor.
1.Ne kadar para başarı anlamına gelir?
Elbette ki para kazanmak istiyorsunuz. Bunu hepimiz isteriz ve bu girişimciliğin zevkli kısmının bir parçasıdır.
Hiç kimse sizi parayı başarının bir etmeni olarak tanımladığınız için suçlamayacak. Ancak bu sizin için ne anlama geliyor?
Başarı tanımınızın nasıl değiştiğini görmek için yılda bir kere bu soruyu sormanızda bir sorun yok ancak asla sadece kar için vizyonunuzun diğer etmenlerini feda etmeyin. Enron[1] gibi şeyler bu şekilde meydana geliyor.
2.Başarı bir ilişki anlamına mı gelir? Ve bu günlük hayatımda, günün ne kadarını kapsayan bir bölüm olmalı?
Eğer sevgi hepimizin ihtiyaç duyduğu temel insani ihtiyaçlardan biriyse, o zaman başarılı hayatınızın hangi kısmında ilişkilere zaman ayırmanız gerekir? Unutmayın, ilişki sadece eşiniz ya da sevgiliniz anlamına gelmez, aynı zaman da arkadaşlarınız, aileniz ve hayatınızdaki diğer önemli ilişkiler de bu kapsama girer.
Gerçek, destekleyici ve sevgi dolu ilişkiler geliştirmek zaman alır. Bir girişimci olarak, para kazanmanın ve iş alanınızda çalışmanın diğer her şeyi gölgede bıraktığını düşünebilirsiniz ve bazı açılardan bunun doğru olduğunu göreceksiniz. Ancak işinizde çalışırken hayatınızın bu kısmını dengede tuttuğunuzdan ve başarısız olmadığınızdan emin olun.
Hiç bir girişimci tek başına var olmaz. Hayatınızda kilit rolü olan kişilerle kuracağınız sevgi dolu, güven veren ilişkiler, daha mutlu, daha başarılı bir hayat yaşamanıza neden olur. Hemen başarınızın bu yönüne nasıl zaman ayıracağınızı belirleyin ve sonra da harekete geçin.
3.Başarı, zaman programımda esnek olmak anlamına mı gelir? Ve “başarılı” olmak için her gün ne kadar çalışmam gerek?
Bazı insanlar girişimciliğin esnekliğinden dolayı kurumsal hayatı bırakırlar. Ancak girişimci olduklarında ise hayatlarında hiç çalışmadıkları kadar uzun ve çok çalışmak zorunda olduklarını fark ederler. Girişimcilik, zorlu bir yolculuktur. Bu, özellikle de işinizi başarıya ulaştırmaya çalıştığınız ilk yıllar için geçerlidir.
Eğer yarı zamanlı çalışacağınız bir iş arıyorsanız, o zaman muhtemelen girişimcilik size göre değil. Bununla birlikte, işinizin ölçeği büyüdükçe, gününüzü titizlikle planlamak için daha fazla zamanınız olacak.
Ofiste fazla zaman mı geçirmek istiyorsunuz, yoksa Tim Ferriss[2] gibi haftada ofise gitmeden sadece dört saat çalışmak gibi bir hayaliniz mi var?
Ne tür bir zaman programı istediğiniz, izleyeceğiniz işi belirleyecek ve başarınız üzerinde büyük bir etkisi olacaktır.
4.Başarılı bir insan olarak ne kadar sağlıklı olacağım? Ve başarı için günlük olarak ne kadar zamanımı sağlığıma ayırabileceğim?
Eğer hasta ya da sağlıksız olursanız, gerçekten ne kadar başarılı olabilirsiniz? Hemen sağlığınızın toplam başarınızın ne kadarını destekleyeceğine karar vermeli ve bunu hayatınıza entegre etmelisiniz. Şimdi ne tür yiyecekler yemek istediğiniz ve günlük hayatınıza ne tür hareketler dahil edeceğiniz hakkında kendinize bir söz verin ve sonra bu rutine bağlı kalın.
Başarı da, sağlığınız gibi sadece varılacak bir nokta değildir.
5.Başarılı olmak için hangi vizyonu yerine getirmeliyim? Ve şu an bu vizyonu nasıl tanımlarım?
Eğer sadece kar ile ilgileniyorsunuz, o zaman sonuç vizyonunuz için pek de önemli olmayacaktır. Ancak, eğer yaratmak istediğiniz vizyon ile ilgili güçlü bir inancınız varsa, o zaman bunun şu an itibarıyla başarının içine dahil olmak olduğunu düşünün.
Örneğin, Toms’u (http://www.toms.com/) düşünün.
Eğer Toms sadece ayakkabı yapmak isteseydi, asla marka ile bütünleşmiş olan, bire bir bağış fikrini bulamazdı. Çünkü bunu bulan kişinin vizyonu, ihtiyacı olan topluluklara bağışta bulunmaktı; bu başarılı vizyonun sadece kar odaklı olmaktan üstün olmasının ardındaki en güçlü motivasyon, bu bağış fikriydi.
Bu da markanın, televizyon gibi geleneksel ve pahalı satış noktalarından pazarlama yapmamak gibi, yeni kurulmuş işletme üslubunda, delice kararlar vermesine neden oldu.
Peki, siz gerçek, kendinizin belirlediğiniz başarıya ulaşmak için vizyonunuzu nasıl tanımlayacak ve günlük olarak buna nasıl uyacaksınız?
[1] Enron Skandalı: Arthur Andersen danışmanlık şirketinde 2001 yılında yaşanan muhasebe skandalı.
[2] Tim Ferris: Kişisel gelişim alanında, haftada dört saat çalışıp, hayatı değerlendirmeyi öneren yazar, blogger.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder